| |
| 12 december 2010 23:16 |
| Kaderin değiştirdiği yol büyüleyici...> Kader yolunun değişimi büyüleyici
Benim aşk olarak algıladığım şey gözlerimin yanlış anlamasıydı...>
Benim aşktan anladığım şey gözlerimin yanlış algılamasıydı.
|
| 13 december 2010 00:05 |
| I agree with merdogan's second suggestion,
Benim aşk olarak algıladığım şey gözlerimin yanlış anlamasıydı...>
Benim aşktan anladığım şey gözlerimin yanlış algılamasıydı.
dont agree with the first one.. |
| 13 december 2010 17:44 |
| "Aşk sandığım bir göz yanılmasıydı aslında." desek nasıl olur sizce? |
| 13 december 2010 19:47 |
| Hi Bilge, your suggestion sounds natural as well and can be changed here. |
| 14 december 2010 17:45 |
| Teşekkürler Bu arada 1.cümleyle ilgili olarak da " Kaderin değiştirdiği yol o kadar büyüleyici ki,
bir dolandırıyıcı bile dolandırabilir." desek nasıl olur? |
| 14 december 2010 17:49 |
| as much as , yada so much so that kalıplarından biri kullanılmadıgından dolayı bir vurgu yönünden anlam değişikliği yaşanabilir diye düşünüyorum. |
| 14 december 2010 18:01 |
| Evet ama bu şekilde de anlamsız olmuyor mu biraz? Bir de şu dalını kıran çiçek olayını nasıl biraz daha düzeltebiliriz öneriniz var mı? CC: minuet 44hazal44 |
| 14 december 2010 18:10 |
| Çevirmen'e katılıyorum. Bu haliyle kalması daha uygun geldi bana. |
| 14 december 2010 18:13 |
| Bence "the way destiny changes"in anlamı burada farklı, "kaderin değişme şekli" gibi bir şey geliyor aklıma...
Bilgecim,
Fransızcaya "la manière dont le destin change" olarak çevirirdim, Türkçesini tam toparlayamadım. |
| 14 december 2010 18:20 |
| Ah anladım aslında haklısın Hazal. Buradaki "way" somut bir yoldan ziyade kaderin değişme biçimini yansıtıyor gibi.
Şöyle desek:
"Kaderin değişimi o kadar büyüleyici ki
Bir dolandırıcıyı bile dolandırabilir."
Gerçekten de Türkçeye çevirmek zor. Ben "o kadar"ı kullanmadan yapılandıramıyorum bu cümleyi. Sizin başka fikriniz var mı? |
| 14 december 2010 18:22 |
| Aslında "o kadar"ı kullanabiliriz. Zaten İngilizce cümlede de "The way destiny changes is (so) fascinating (that) it can even con a con man" anlamı var. Bence dediğin gibi değiştirsek daha doğru bir çeviri olur. |
| 14 december 2010 18:23 |
| Evet bu şekilde manasız duruyor biraz. Bir de şu kırılan dalla ilgili ne düşünüyorsunuz? En alakasız o bence |
| 14 december 2010 19:43 |
| Bir çiçek açarken, kırıldı dalı ? diyerek şiirsellik katabiliriz=) |
| 14 december 2010 21:46 |
| Bir çicek açtı,kırıldı dal. |
| 15 december 2010 22:26 |
| "Açan çiçek kırdı dalını." ya ne dersiniz? |
| 16 december 2010 00:31 |
| iÅŸte oradaki when ifadesi bozuyor senin dedigini ama kulaga daha ÅŸiirsel gelmiyor deÄŸil=) |
| 16 december 2010 14:13 |
|
"Çicek açınca dal kırılır."
Bir evvelki satırlardaki kaderin değişmesi ile bağlantılı olabilir mi?. |
| 18 december 2010 22:35 |
| Evet kesinlikle öyle, çevirinin altındaki yorumda da varmış zaten. Bence "Çiçeğin açtığı dalı kırdığı gibi." dersek anlamı daha iyi yansıtacak. "Meaning only" yi işaretlersek daha da iyi olur gibi geliyor.
Ne dersiniz Hazal ve minuet? CC: minuet |
| 20 december 2010 19:44 |
| "I used to be" = "I was" - it's not the same as "I was used to being" (assuming that the translation from the source language is correct). |
| 20 december 2010 22:19 |
| Thank you kafetzou, you are absolutely right! |