Source language: Turkish
Bu donmuş an, önce hafif bir titreşimle bozuldu. Ardından o düzlüklerden birisinin sınırındaki kayalık alanda taş parçalarının toprak üzerinden aşağı doğru yuvarlanma sesi ve hemen ardından bot sesleri duyuldu. Askerler koşarak kayadaki yarığın içinden çıktılar ve hızla tepeden aşağı indiler. Üniformaları dışındaki her yerleri siyah çamurla kapatılmış. Yorgundular, neredeyse iki gündür en alt seviyede öğünle yaşamaya çalışıyorlardı ve şimdi de uzun bir mesafeyi, üzerlerindeki kırk kiloya varan yükle koşmak zorundaydılar. Tek şansları, yokuş aşağı koşacak olmalarıydı ama yaklaşık iki kilometre ötedeki yabancı askeri birliğe görünmeden bu mesafeyi almak gibi zor bir durum ile yüz yüzeydiler.
On iki askerden olüşan öncü gözetleme timinin başındaki Üsteğmen Alper en önde hızla aşağıya doğru koşmaya başlamış, hemen peşinden de erler büyük bir hızla ileri atılmışlardı.
Değil iki kilometreden, yüz metreden bile fark edilmeleri neredeyse imkansızdı. Karanlığın içindeki gölgeler hızla tepeden aşağı kaydı, koşu bir süre düzlükte de devam etti.