| |
|
번역 - 영어-터키어 - Human Encounter현재 상황 번역
요청된 번역물:
분류 웹사이트 / 블로그 / 포럼 - 예술 / 창조력 / 상상력 | | | 원문 언어: 영어
As I came to Earth in 1981, I involuntarily came into contact with human race. Except for a few bright encounters, I found the rest, dark and ugly. “Human Encounter†is my diary of these encounters. This album is divided into two categories:
The “dark side†reflects the ugly experiences. I noticed that human beings have a tendency to call everything by a name and misunderstand it later. So I do not care what they may actually mean by a word like "evil"; but no doubt human beings themselves are the main source of terror, pain and destruction on Earth.
The “bright side†reflects the pleasures I encountered in this planet. I say no pleasure happens on Earth without a human medium; so the corresponding songs are dedicated to individual human beings. Of course at first sight, Earth seems physically alluring, but those are only temporary characteristics. The only immortal thing is what a man creates.
Now that I am departing this planet, I will only miss a few people like those I named in the “bright sideâ€... Let the others putrefy in the abyss of time.
| | "Human Encounter" is a music album and this is the story behind the album. I would be thankful if you also translate the title. Please note that the phrase "Human Encounter" is a modification of "Alien Encounter". In "Alien Encounter", a human encounters aliens but in "Human Encounter", a being (here the storyteller) is encountering human beings. |
|
| | | 번역될 언어: 터키어
1981 yılında Dünya'ya geldiğimde, istemeden de olsa insan ırkıyla temas kurdum. Karşılaştığım birkaç aydınlık dışında, gerisini karanlık ve çirkin buldum. 'İnsan Karşılaşması' bu karşılaşmalardan oluşan günlüğümdür. Bu albüm iki kategoriye ayrılır:
'Karanlık taraf' çirkin olayları yansıtır. İnsanoğlunun her şeye bir isimle hitap etme ve sonradan onu yanlış anlama gibi bir eğilimi var. Ben de onların 'musibet'* gibi bir kelimeyi kullandıklarında neyi kastettiklerini umursamıyorum; ama şüphesiz ki terörün, acının ve Dünya'nın yok olmasının ana kaynağı insanoğlunun ta kendisidir.
'Aydınlık taraf' ise bu gezegende karşılaştığım hazları yansıtır. Ben insan müdahalesi olmadan Dünya'da hiçbir hazın olmayacağını düşünüyorum; bu yüzden benzer şarkılar her insanoğlunun kendisine adanır. Tabi ki ilk bakışta, fiziksel olarak Dünya cazip gelir ama bunlar sadece gelip geçici özelliklerdir. Baki olan tek şey bir insanın ürettikleridir.
Bir gün bu gezegenden ayrılacağım, tek özleyeceğim şey ise 'aydınlık taraf' olarak adlandırdığım birkaç insan... Diğerleri zamanın boşluğunda çürüyüp gitsin. | | *musibet, kötülük, bela, uğursuzluk => 'evil' |
|
FIGEN KIRCI에 의해서 마지막으로 검증 또는 수정되었습니다 - 2012년 6월 13일 01:19
마지막 글 | | | | | 2011년 10월 3일 21:20 | | | Bir gün bu gezegenden ayrılacağım...> Åžimdi bu gezeÄŸeni terk ediyorum
....olarak adlandırdığım böyle birkaç insan...> olarak adlandırdığım birkaç insan | | | 2011년 10월 3일 23:41 | | | "Now that", "since" anlamında kullanılıyor. "Bu gezegenden ayrılacağım için" demektense "Bir gün bu gezegenden ayrılacağım" diye yorumladım; böyle daha akıcı bence devamındaki cümleye de bakarsak. | | | 2011년 10월 10일 22:30 | | | Ama benim önerim " Bu gezegenden ayrılacağım için" deÄŸil, "... terk ediyorum" yani ÅŸimdiki zaman.
Bence "Bir gün bu gezegenden ayrılacağım, tek özleyeceğim şey ise "aydınlık taraf" olarak adlandırdığım böyle birkaç insan" çevirisi;
(Bu gezegeni terk ediyorum, tek özleyeceÄŸim ÅŸey "aydınlık taraf" olarak adlandırdığım birkaç insan) ÅŸeklinden olmalı | | | 2011년 10월 10일 22:37 | | | Ama ben de sizin önerinize katılmadığı söylüyorum. "Now that"ın Türkçe karşılığı "-dığı için"dir; "ÅŸimdi" ile bir alakası yoktur.
Saygılarımla | | | 2011년 10월 10일 22:52 | | | Örnek verecek olursak,
"Now that they are married, they live together" --> Evli oldukları için birlikte yaşıyorlar.
"...adlandırdığım böyle birkaç insan"a gelecek olursak, "like those"dan dolayı öyle çevirdim; yukarıdaki "aydınlık tarafı" ima ediyor. | | | 2011년 12월 5일 18:00 | | | 1981 yılında Dünya'ya geldiÄŸimde--> when i was born in 1981 | | | 2011년 12월 5일 18:25 | | | "As" burada "when/while" anlamında kullanılmıştır. | | | 2012년 1월 4일 17:53 | | | Evil, musibet deÄŸil de 'ÅŸeytani' olmalı, bir de çirkin olayları deÄŸil, 'çirkin tecrübeleri' olmalı diye düşünüyorum. | | | 2012년 3월 4일 14:20 | | | basarili bir ceviri olmus!
goruslerim:
-'evil' icin 'kotuluk' kullanmaliyiz.
-'..basa gelen cirkin olaylari' diyebiliriz (Arnavut Biberin notunu degerlendirecek olursak).
-bildigim kadariyla 'now that' bazen 'mademki' ve '-digine göre' kaliplarini da kapsiyor.
-'depart' ayni zamanda 'ölmek' anlamina da geliyor.
-son cumledeki 'Let' kelimesinin vurgusu bence onemli.
ozetleyecek olursam:
'Gunun birinde ölup,bu gezegenden göçup gidecegime/ayrılacağıma göre... Birak, diğerleri zamanın boşluğunda çürüyüp gitsin.'
btw, 'haz' yerine 'keyif' veya 'sevinç' kullanilirsa daha akici olmaz mi sizce? | | | 2012년 3월 4일 14:34 | | | TeÅŸekkürler yorumlarınız için.
- 'evil' için 'musibet' demeyi tercih ettim çünkü biz genelde kötü bir olay olduğunda 'kötülük' demeyiz, 'musibet' deriz.
- 'Madem', '-dığı için' demek. Ama burada kulağa hoş gelmiyor. (Madem öleceğim, hadi günümü gün edeyim bari gibi olsaydı olurdu belki)
- 'Experience' ile 'event' eş anlamlı kelimelerdir.
- 'Bu gezegenden ayrılacağım' zaten 'öleceğim' anlamına geliyor.
- Bu yorumunuzda virgülden sonraki cümleciği yazmamışsınız.
- Bence en uygunu 'haz'.
|
|
| |
|