| | |
| | 2 Kwiecień 2012 10:02 |
| |
aşçıları evde aşçılık yeteneklerini kullanmak ...> aşçıları ONUN EVİNDE aşçılık yeteneklerini kullanmak....
..muhtemelen sadece sözdedir çünkü görülüyorki; nihai ürünler arasında daha yaygın sürümü, oldukça parlak binicilik yada Wellington çizmesidir...> BU İSİM muhtemelen sadece sözdedir, çünkü İSMİN; nihai ürünler arasında daha yaygın OLAN sürümü, oldukça parlak CİLALI binicilik yada Wellington çizmesiNDE görülMEKTEDİR. |
| | 2 Kwiecień 2012 19:26 |
| | 1815’te Waterloo Savaşını kazanan Dük Wellington yiyeceklere karşı oldukça ilgisizdi, hatta o kadar ki aşçıları onun hanesinde aşçılık hünerlerini kullanmaktan ümitlerini kestikleri için çoğu kez istifa ederlerdi. Buna rağmen, onun ismi puf böreğine sarmalanmış bir bonfile bifteğe verildi, muhtemelen daha geniş sürümünde nihai ürün güzelce cilalanmış binicilik ya da Wellington çizmesine benzediği için böyle bir isim verildi. |
| | 3 Kwiecień 2012 08:33 |
| | Mesud'a katılıyorum,
Sadece son cümle için önerim;
" .... daha yaygın kabulde ise bonfileye; muhtemelen parlak şekilde cilalanmış binicilik ya da Wellington çizmesine benzemesi nedeniyle bu ismin verildiğidir." |
| | 3 Kwiecień 2012 13:59 |
| | Bence "its larger version", ürünün boyutunu kastediyor.
'parlak şekilde cilalanmış' bana pek doğru gelmiyor. Zaten 'cilalamak' 'parlatmak' demek değil mi? Bence cilanın kalitesini artıracak bir zarf bulunmalı. O yüzden 'güzelce' diyorum ben, daha farklı şeylerde kullanılabilir ama 'parlak şekilde' pek olmadı gibi.
'verildiÄŸidir'??? |
| | 3 Kwiecień 2012 14:55 |
| | "...böyle bir isim verildi" yerine '...bu ismi aldı' desek daha güzel olur sanki. |
| | 3 Kwiecień 2012 15:25 |
| | "Mat" cilada var.
" called " nedeniyle "verildi" diye düşündüm. |
| | 3 Kwiecień 2012 15:32 |
| | - Tamam. Ama burada sadece 'cilalanmış' diyor. Önünde de 'highly' var, onu 'parklak' diye çeviremeyiz.
- Edilgen bir cümleyi etken hale getirebiliriz. O yüzden 'so called' 'bu ismi aldı' diye çevrilebilir. |
| | 3 Kwiecień 2012 19:48 |
| | Evet haklısınız ama binicilerin çizmesi "parlak" olur. Buradaki "highly", "yoğun" anlamında. İyice parlatmak için yoğun cila kullanıldı demek isteniyor.
Digeride doğru ama "isim" alınmaz , verilir. |
| | 3 Kwiecień 2012 20:36 |
| | Niye? İsim alınır. Mesela,
"Ebu Cehil'in bu ismi almasının sebebi elbette ne halk ne alimler ne de çevrede ki tarafsız insanlardır."
Bunu önermemim sebebi önceki cümlenin de edilgen yapıda olması; iki tane 'verildi' kulağı tırmalıyor.
Kaynak:http://www.sonsuz.us/ |
| | 3 Kwiecień 2012 22:55 |
| | Olmaz, çünkü sizde isminizi almadınız, size o isim verildi(kulağınız okundu).
Ebu Cehil'e de o isim daha doğrusu "lakap", "yaşadığı toplum" tarafından verildi, o almadı.
Kitaplarda yazılanların doğru olduğunu hemen kabul etmememiz, araştırmamız ve kaynaklarına inmemiz lazım. Çeviri hataları olabiliyor. |
| | 3 Kwiecień 2012 23:12 |
| | Doğrusu ben 'isim almak'ı çok duymuşumdur; bununla ilgili milyonlarca örnek bulabilirim size. İşte bi' tane daha:
"Bill Gates ve Paul Allen tarafından 4 Nisan 1975 tarihinde kurulan Microsoft ismini “microcomputer†(mikrobilgisayar) ve “software†(yazılım) kelimelerinden alıyor."
Kaynak: http://blog.evdetasarim.net/10-buyuk-markanin-isimlerindeki-anlam.html |
| | 3 Kwiecień 2012 23:31 |
| | Bir tane de benden gelsin.
"Doğduğumda vefat eden dedemin ismini aldım".
Ä°ngilizcesi "be named after". |
| | 4 Kwiecień 2012 23:10 |
| |
"Doğduğumda vefat eden dedemin ismini aldım." bence "Doğduğumda vefat eden dedemin ismini bana vermişler" olmalı.
and also , it is not "be named after" it is "called". |
| | 5 Kwiecień 2012 00:22 |
| | I was named after my grandfather, who passed away when I was born. |
| | 5 Kwiecień 2012 23:48 |
| | Evet sen öyle çağrıldın, sana o şekilde çağrılma ön görüldü. O şekilde "çağrılman" için o isim verildi. "alma" eylemi için senin kabul etmen gerekirdi ama yeni doğmuş bir bebeğin bunu yapması olanaksız olduğu için o isim sana verildi. |
| | 9 Kwiecień 2012 00:37 |
| | sevgili merdogan ve Mesud, yardimlariniz icin cok tesekkur ediyorum.
ceviriyi duzenledim, ama son cumle icin halen dusunmekteyim. yeni yorumlarinizi (olacagindan eminim) bekliyorum. |
| | 9 Kwiecień 2012 10:13 |
| | Gramer açısından bakıldığında son cümle benim önerdiğimi gibi olmalı. Sadece bazı sözcükler değiştirilebilir. Mesela 'geniş-->büyük', "böyle bir isim verildi-->bu ismi aldı". |
| | 9 Kwiecień 2012 13:05 |
| | |
| | 9 Kwiecień 2012 14:42 |
| | Şimdi fark ettim son cümleyi değiştirmişsiniz.
- 'So called'a 'sözüm ona' demişsiniz sonra cümlenin sonunda onu bir daha çevirerek 'bu isim verildi' demişsiniz.
- 'large'in 'yaygın' anlamı var mı bilmiyorum. Benim o cümleden anladığım "bahsi geçen ürünün bir büyük modeli".
|