Hani kelebekler bilirler ya ömürlerinin üç gün olduğunu, hiç durmazlar hani, her çiçeğe yaren olmak isterler… İşte bende bir kelebeğin ömrünce, gönlümce yaşadım seni. Gözlerimi sende açtım, bu kısacık zamana koskoca bir efsane sığdırdım ve kulaklarına fısıldadım son sözümü, ben seni bir kelebek ömrünün kutsallığınca sevdim…
You know, butterflies know that their lives are three days long and you know they never stop; they want to be friends with every flower... So I, for the length of a butterfly life, got a taste of you with my own heart. I opened my eyes with you. I fitted a huge legend into this fleeting time and I whispered my last word into your ears, "I loved you with the holiness of a butterfly life..."
Evet, "beans" dediğiniz gibi fasulye demek ama "full of beans", 'hayat dolu, yerinde duramayan, neşeli' anlamlarına gelen bir deyim.
Normalde kelimesi kelimesine "they can never stop" olması gerekiyor ama anadili İngilizce olan biri bunu anlamayabilir diye öyle çevirdim (belki de anlayabilir). Ama merak etmeyin "full of beans" anlamı veriyor.
Şu anda henüz çeviri değerlendirilmemiş; değerlendirildiği zaman uzmana söylerim "they can never stop" oluyorsa değiştiririz.