Cucumis - Free online translation service
. .



Translation - Duits-Turks - Ich mische mich selten in fremde Angelegenheiten....

Current statusTranslation
This text is available in the following languages: DuitsTurks

Category Colloquial - Liefde / Vriendskap

This translation request is "Meaning only".
Title
Ich mische mich selten in fremde Angelegenheiten....
Text
Submitted by beyaz-yildiz
Source language: Duits

Ich mische mich selten in fremde Angelegenheiten. Aber das geht zu weit. Dein Sohn ist im Moment bei uns.
Du verstößt eine Frau die 9 Monate lang deinen Sohn unter ihrem Herzen getragen hat? Eine Frau, die so viele Jahre mit sehr viel Liebe auf dich geblickt hat? Was bist du nur für ein Mensch? Sie hat so viel getan um dich zufrieden zu stellen. Du hast nichts davon gesehen! Sie hat türkisch gelernt! Meine Frau hat ihr ein bisschen kurdisch beigebracht. Serdem hat ihr auch gelernt, türkisch zu kochen. Sie hat sie mitgenommen in die Moschee. Das wären aber die Aufgaben deiner Familie gewesen, wenn du dich ehrlich darum bemüht hättest, Sandra als Partnerin zu ihnen zu bringen! Wir sind nur befreundet mit Sandra. Sie spricht in beiden Sprachen mit eurem Sohn. Sie wollte für dich zum Islam konvertieren. Für mich ist eine Scheidung auch nie in Frage gekommen, aber ich habe meine österreichische Freundin vor der Geburt unserer Tochter (jetzt 4) zu meiner Zweitfrau genommen. Wir haben auch noch einen kleinen Sohn bekommen (15 Monate). Alle verstehen sich gut.Alle akzeptieren sie als meine zweite Frau. Aber du hast eine Frau nur benützt, die dich jahrelang bedingungslos geliebt hat. Nicht einmal für euren kleinen Sohn bist du bereit, sie offiziell in die Familie zu nehmen. Dann gib sie wenigstens frei. Damit die Schmerzen für sie ein Ende finden und sie euren Sohn wieder lieben und zurückholen kann!
Remarks about the translation
Es soll bitte sinngemäß in die Umgangssprache übersetzt werden.

Title
Başkalarının işine nadiren karışırım.
Translation
Turks

Translated by merdogan
Target language: Turks

Başkalarının işine nadiren karışırım. Ancak yeter artık. Oğlun şu anda bizde.
Oğlunu dokuz aydır karnında taşıyan bir kadını reddediyorsun. Sana bu kadar yıldır yoğun sevgiyle bakan kadını. Sen nasıl bir insansın?
O seni mutlu etmek için çok şey yaptı. Bunların hiçbirini görmedin! Türkçe öğrendi! Karım ona biraz Kürtçe öğretti. Serdem keza ona Türk yemeklerini de öğretti, onu camiye götürdü. Tamam, bunlar karının görevleriydi, ama sen de Sandra’nın eşin olduğu konusunda biraz anlayışlı olmak için uğraşsaydın. Biz Sandra’nın sadece arkadaşıyız. Oğlunuzla her iki dilde de konuşuyor. Senin için Müslüman olmayı istedi. Benim için ayrılmak hiç bir zaman konu olmaz, ama ben Avusturyalı kız arkadaşımı kızımızın (şimdi 4) doğumundan önce ikinci eşim olarak aldım. Bir oğlumuz da (15 aylık) oldu. Hepimiz iyi anlaşıyoruz. Herkes onu benim ikinci eşim olarak kabul ediyor. Ama sen sadece seni karşılıksız seven bir kadını yıllarca kullandın. Ikinizden olan küçük oğlunu, resmi olarak ailene almaya bile hazır değilsin. En azından ona bu konuda serbestlik ver. Böylelikle bu konudaki acılar onun için son bulur ve oğlunuzu tekrar sever ve onu kabullenir.








Laaste geakkrediteerde redigering deur FIGEN KIRCI - 7 September 2012 20:09





Last messages

Author
Message

6 September 2012 20:01

FIGEN KIRCI
Number of messages: 2543
merdogan, eline saglik, uzun bir tercume...
buraya son bi' goz atarmisiniz, lutfen.
cok onemli olmayan bir kac imla-yapi-isaret duzeltmesi yaptim ve onaylamadan once dogrulugundan emin olmaliyim.
ozellikle '..resmen' ile baslayan cumleyi kontrol edermisiniz - bu 'resmi olarak' anlaminda degil, dogru mu anlamisim?

6 September 2012 21:33

merdogan
Number of messages: 3769

Teşekkürler,
Belki böylesi daha iyi.
Resmen ikinizin küçük oğlunu ailene almaya bile hazır değilsin...> İkinizinden olan küçük oğlunuzu resmi olarak ailene almaya bile hazır değilsin.

7 September 2012 17:53

FIGEN KIRCI
Number of messages: 2543

tesekkurler