243 Source language Merhaba oğlum, Sana veda edemediğim için... Merhaba ,
Sana veda edemediğim için üzgünüm. Tekcan Bey'i uçağa yetiştirmemiz gerekiyordu.
Güleryüzlülüğün ve nezaketin için teşekkürler. Tanıştığımıza sevindim. lütfen, üstünü başını kirletmeden yemek ye, tırnaklarını temiz tut, her gün dişlerini fırçala ve süt iç.
sevgiler Completed translations Hi son, | |
| |
| |
561 Source language Valkosipulipatonki 2 1/2 dl Vettä
25 g Hiivaa
1 rkl Sokeria
1 tl Suolaa
3 rkl Öljyä
n. 6 dl vehnäjauhoja
Täyte:
100 g Voita
n. 3 Valkosipulinkynttä ( maun mukaan )
Murenna hiiva haaleaan veteen. Lisää mausteet ja öljy. Lisää jauhot nesteeseen ja vaivaa kimmoisaksi. Anna kohota noin 1/2 tuntia peitettynä.
Jaa taikina kolmeen osaan. Kauli palat pyöreiksi, halkaisijaltaan noin 35 cm:n kokoisiksi levyiksi. Sivele pehmeä valkosipulivoi levyjen pintaan. Kääri levyt rullaksi ja nosta pellille leivinpaperin päälle. Leikkaa terävällä veitsellä viillot patonkien pintaan. Kohota peitettyinä, voitele pinta vedellä ja paista 225-asteisessa uunissa 20-25min. Completed translations Garlic Baguette | |
224 Source language Io lavoro e penso a te torno a casae penso a te... Io lavoro e penso a te torno a casa Non so con chi adesso sei non so che cosa fai ma so di certo a cosa stai pensando è troppo grande la città per due che come noi non sperano però si stan cercando sono al buio chiudo gli occhi e penso a te io non dormo Completed translations Trabajo y pienso en ti | |
| |
| |
| |
| |
| |
128 Source languageOvaj prijevod zahtijeva "samo znacenje". sevgili Adolf sevgili Adolf 3 / Ağustos / 2008 de ödemeni PTT den yaptım . Aşagıdaki numara ile müracaat edersen paranı alabilirsin . Selamlar Aykın Mehmet Perker Completed translations Dear Adolf, | |
| |
320 Source language bir gün bağdan kaçıp ormana gittik ama biz çok... bir gün bağdan kaçıp ormana gittik ama biz çok küçüktük bu yüzden elimize birer sopa aldık ve başladık gezmeye sürekli sesler gelir bizler korkarız ama küçük olduğumuz için hiçbirşeyin farkında değiliz bu yüzden birdenbire karşımıza çıkan kediyi sopalarla öldürdük ve buna çok üzülürüz ve kediyi gömeriz arkadasından yavruları gelir ve onları bu olaydan sonra yanımıza alıp besleriz Completed translations one day | |
| |
| |
407 Source language o gün çok heyecanlı olurum.çünkü yılbaşı... o gün çok heyecanlı olurum.çünkü yılbaşı günüdür.sabah ne kadar sıkıcı olsa da akşam çok eğleniriz.annemle birlikte temizlik yaparız.ya biz bir yere oturmaya gideriz ya da bize gelirler.neyse akşam olunca eğer bir yere gittiysek ilk önce biraz otururuz sonra yemek yeriz hep birlikte.sonra aileler oturur sohbet ederler çocuklar da bilgisayar başında olurlar.ilerleyen saatlerde pastalar börekler çaylar kolalar gelir.ve gece saat 12 ye geldiğinde herkes birbirinin yeni yılını kutlar. Completed translations I will be very excited that day | |
| |
| |
| |
| |