|
Oversættelse - Fransk-Tyrkisk - Tu n´es plus qu´une pauvre épave, Chienne...Aktuel status Oversættelse
Denne tekst er tilgængelig på følgende sprog:
Kategori Sang - Kærlighed / Venskab | Tu n´es plus qu´une pauvre épave, Chienne... | | Sprog, der skal oversættes fra: Fransk
Tu n´es plus qu´une pauvre épave, Chienne crevée au fil de l´eau Mais je reste ton esclave Et plonge dans le ruisseau Quand le souvenir s´arrête Et l´océan de l´oubli, Brisant nos coeurs et nos têtes, A jamais, nous réunit. | Bemærkninger til oversættelsen | La noyee adlı ÅŸarkı sözleri, ÅŸarkı çok güzel de çok merak ettim, teÅŸekkurler... |
|
| Sen, karaya oturmuÅŸ,zavallı bir enkaz olursun... | | Sproget, der skal oversættes til: Tyrkisk
Sen,karaya oturmuş,zavallı bir enkaz olursun, tükenmiş bir fahişe Fakat ben hala senin kölen. Ve akıntıya dalıp,seni çıkartırım, hafızan durduğu zaman. Ve kalplerimizle kafalarımızı kıran kayıtsızlık denizi, sonsuza dek bizi birleştirir.
|
|
Senest valideret eller redigeret af FIGEN KIRCI - 14 September 2008 22:17
Sidste indlæg | | | | | 30 Maj 2008 23:43 | | | Yes you're right Figen, this one is very hard.
You became a poor wreck
A bitch whracked in the court of the river
But I'm still your slave
And (I) plunge in the stream
when memory stops
and the oblivion sea
breaking our hearts and our heads
forever join us together | | | 31 Maj 2008 00:05 | | | Hey Figen,
this sentence :
Et plonge dans le ruisseau
In france we have an expression,
to take somebody out of the "stream"
In English
to take somebody out of the gutter
so I think In this sentence it's this "stream"
so maybe
aşağıda alırım
| | | 3 Juni 2008 16:34 | | | dear miss,
after all and 'at last' I've finished
but you'll see there's different meaning:
'Sen, karaya oturmuş, zavallı bir enkaz olurdun,
tükenmiş bir fahişe…
Fakat ben hala kölenim
ve seni bataktan çıkartırdım/çekerdim,
hafızan durduğu zaman.
Ve kalplerimizle kafalarımızı kıran
kayıtsızlık denizi,
sonsuza dek, bizi birleÅŸtirirdi.'
and still I'm not sure...
I'm not sure for tenses also...
I'm in wondering about your comment
(bu son cümlem doğru oldu mu?) | | | 3 Juni 2008 17:03 | | | The text is in the present tense.
the sentence number 4, he says "And (I) plunge in the stream" but stream is not a real stream I think aşağıdan almak is the correct meaning for this sentence.
His life change because this girl has a poor life so he says "I plunge in the stream"
| | | 3 Juni 2008 18:08 | | | you told me about 'to take somebody out of the gutter', that one has a meaning in turkish 'bataktan kurtarmak/çıkartmak', that's why I used it.
I agree with 'His life change because this girl has a poor life so he says "I plunge in the stream" '
but as I understood 'poor' here is 'bad/rascal', I think-kötü yola düşmüş-and hi wants to rescue/save/snatch off her from that sinner life. so this sinner life is the 'stream' here. we can use 'akıntıdan çekip almak' also, it has similar meaning with 'aşağıdan çekip almak'.
what do you think?
| | | 3 Juni 2008 18:17 | | | Yes Figen you are right, I just want you to understand the meaning of stream in this case, sorry.
the sentence is just :
I plunge in the stream
| | | 3 Juni 2008 20:35 | | | oh, dear miss, why did you say sorry, there's nothing wrong...let me write in turkish,will you understand?
miss,acaba son mesajımı kaba mı yazdım? kusura bakma, öyle bir niyetim yoktu, sadece benim ingilizcem fluent değil
ben seni çok iyi anladım and I think we both are talking about same thing 'I plunge in the stream' mecazi anlamda,so this expression is a metaphor, isn't it? for example, we say for somebody 'bu kız akıntıya kapıldı,gidiyor ama bakalım sonu ne olacak' and 'akıntı' here is a metaphor,right? and we say 'I plunge in the stream' when we're helping somebody to come out from harmful situation. doğru anlamışmıyım?
miss,let's change that turkish expression as:
've akıntıya dalıp,seni çıkartırım'-bu olur mu? or 've akıntıya atılır, seni yukarıya çekerim'.
now, here I mean 'you are in the stream-bad position-and I plung there to take you out-to the good condition'
what about these last examples? and then I'll change the tenses in the turkish text | | | 3 Juni 2008 20:37 | | | | | | 3 Juni 2008 20:44 | | | ok Figen I have edited with 've akıntıya dalıp,seni çıkartırım'
I think it's ok now.
| | | 3 Juni 2008 20:57 | | | pekala, sevgili miss, metnin tamamı içine sindi mi bu haliyle? 'evet' diyorsan ikimiz iyi iş çıkardık demek
ama yine de, sonradan problem çıkmasın diye, oylamaya sunacağım, tamam mı arkadaşım | | | 8 Juni 2008 16:51 | | | merhaba 44hazal44,
çeviride yanlış bulduğun nedir, yazabilirmisin lütfen | | | 22 Juni 2008 23:12 | | | | | | 23 Juni 2008 19:46 | | | Soresger, katılımın için teşekkür, rica etsem, tam olarak örnek verebilirmisin | | | 5 Juli 2008 11:07 | | | des erreurs de temps de verbe et des termes inapproppriés : chienne = köpek, et le traducteur confond avec prostituée!!! Il ajoute aussi des phrases inexistantes. Bref, c'est à refaire.... | | | 5 Juli 2008 13:22 | | | Je pense que la chienne dont parle Jacques Brel dans cette chanson n'est pas l'animal mais bien la femme qu'il qualifie de chienne. Une femme que l'on qualifie de chienne n'est elle pas une garce?
Les phrases inexistantes, peux tu donner un exemple.
| | | 17 Juli 2008 17:33 | | | "seni çıkartırım" ? Absent du texte d'origine ... | | | 14 September 2008 21:23 | | | miss,
en son '...dalıp,seni çıkartırım' olsun diye yazışmıştık, ama arada kaynadı galiba
herkes fransızca notlar yazmış ama ben anlamıyorum , önemli birşey varsa bana da iletirmisin. yoksa, daha fazla beklemeyelim | | | 14 September 2008 21:26 | | | miss, ben düzenledim bile | | | 14 September 2008 22:10 | | | Hi Figen,
this one is a song in slang language it's impossible to translate word by word, I guess this one is correct.
| | | 14 September 2008 22:16 | | | ok, dear, thanks! |
| Læs mere
| |