Izvorni jezik: Turski
Öleceğimi zannettiğim bir gündü. Öncesinde, uykusuz bir gece geçirmiştim. Yorgundum. Artık öğle saatleriydi. Büromdan çıkmış ve yemek yiyebileceğim ucuz bir yer arıyordum. Kalabalık yerler genellikle tercihim değildi. Büromun bulunduğu civardan epeyce uzaklaştım. Kentin yoksul kesiminin yaşadığı mahallelerin birinde, bıçaklı gençlerin ortasında buldum bir anda kendimi. Birileri yolumu kesmişti. Keskin gözleri üzerime çevrilmişti. Öleceğimi zannediyordum.