| | |
| | 2008년 4월 23일 22:09 |
| | "İşten çıkarma davalarına normal olarak her pazartesi sabahı saat 8.30’da bakılır" mı demek istiyorsunuz? |
| | 2008년 4월 23일 22:18 |
| | Hayır merdogan bey, bu metin bence "işten çıkartma"nın arakası yok. Büyük ihtimalle "davanın reddi" ile ilgili. |
| | 2008년 4월 23일 22:26 |
| | Katılıyorum ama konu "işten çıkarma" ile ilgili. |
| | 2008년 4월 23일 22:26 |
| | TRO=Temporary Restraining Order
Hearing=DuruÅŸma
Yani "duruşmanın düşmesi/iptal" olabilir. |
| | 2008년 4월 23일 22:57 |
| | So..I'd like to ask a English expert about this term "dismissal docket". OK?
Hello Tantine, could you tell us about "dismissal docket"?
What kind of list is it?
CC: Tantine |
| | 2008년 4월 23일 23:08 |
| | And sorry kafetzou, I forgot that you understand Turkish. CC: kafetzou |
| | 2008년 4월 23일 23:40 |
| | Hi cesur civcic
From what I have understood, a dismissal docket is a list of court proceedings that have not yet been heard by the court, and which are destined to being dismissed by the court if no written counter order is given.
Hope this helps
Bises
Tantine
|
| | 2008년 4월 23일 23:59 |
| | (TRO=Temporary Restraining Order
Hearing=DuruÅŸma)
I bag your pardon but where are this worts? |
| | 2008년 4월 24일 00:10 |
| | Merhaba merdogan
"TRO" is in the "remarks about the translation" field.
Hope this helps too
Bises
Tantine |
| | 2008년 4월 24일 00:23 |
| | Peki,sizce çeviri nasıl olmalı? |
| | 2008년 4월 24일 01:14 |
| | ben de 'reddedilen dava/duruÅŸma listesi' olarak biliyorum.
bazen af anlamında da geçiyor, ama burada geçici yasaklama emrinden(TRO) de bahsedildiğine göre af değil.
işten çıkarma ile ilgili bir ifade değil, olsaydı 'dismiss somebody' şeklinde yazılı olurdu.
açıklamalardan, davanın boşanma ile ilgili olduğu anlaşılıyor.
ben bir araştırayım yine de, belki de apayrı bir şeydir.
bu arada yöneticilere yazman çok akıllıca bakalım onların fikri ne...
yarın yazışırız tekrar hoşçakal.
|
| | 2008년 4월 24일 03:55 |
| | This translation is completely wrong, but it's not an easy one to translate. The information I found supports what Tantine said above. It should be said that the context here is court cases and no other context is possible. According to the websites I read, you are required to appear when your case is in the dismissal docket. This explains the last sentence. In other words, even if you receive a voice mail notifying you that you are not required to appear, you actually are.
My vote for best translation of "dismissal docket" would be "reddedilecek dava listesi". |
| | 2008년 4월 24일 03:58 |
| | P.S. Voice mail means a telephone message. |
| | 2008년 4월 24일 07:46 |
| | |
| | 2008년 4월 24일 07:54 |
| | We're getting closer, but:
1) "sizi" daha iyi olmaz mıydı?
2) I'm not sure that "açıklanır" is the right verb. It's more like "duyulur", and then the last sentence is something that means "do not excuse you (from being there for the hearing)" - "size izin vermez" mi? |
| | 2008년 4월 24일 08:13 |
| | |
| | 2008년 4월 24일 10:17 |
| | Hello merdogan-bey, I guess that you have ckecked the orijinal website, but I'd like to note it's URL here.
http://judgecraigsmith192nd.com/dismissal%20docket%203.html
I understood like this: (sorry I'm writing in Turkish, because my English is not enough)
Reddedilecek davalar ana sayfasında liste şeklinde bildirildikten sonra, bu listeden çıkartılamaz. Her hangi telefon mesaji ile ulaşmayınız.
Nasıl düşünüyoruz? |
| | 2008년 4월 24일 10:33 |
| | Olabilir ancak önerinizde gün/saat bilgileri eksik.
Teşekkürler...
(kafetzou has right) |
| | 2008년 4월 24일 11:01 |
| | Yok merdogan bey, ben çeviri olarak yazmadım. Bu bildirinin TEMEL ANLAMI böyle olur mu diye soracaktım. |
| | 2008년 4월 24일 13:34 |
| | ArkadaÅŸlar, buna ne dersiniz?:
'Reddedilen davaların (duruşmaların) listesi genellikle her pazartesi 08.30'da açıklanır.
Not: Sesli mesajlar, listedeki kayıtları (kaydınızı) etkilemez.'
belirtmek isterim ki,
'duyurmak' kelimesi daha çok, önemli bir haberi/yazıyı (memo) bildirmek için kullanılır.
liste için 'açıklamak' ifadesi daha doğrudur. örneğin, 'kazananların listesi açıklandı'. |