| |
|
翻译 - 英语-土耳其语 - When you've laid your hands upon me当前状态 翻译
本文可用以下语言:
讨论区 歌曲 | When you've laid your hands upon me | | 源语言: 英语
When you've laid your hands upon me And told me who you are I thought I was mistaken I thought I heard your words
Those who came before me Lived through their vocations From the past until completion They'll turn away no more
And I still find it so hard To say what I need to say But I'm quite sure that you'll tell me Just how I should feel today
I see a ship in the harbor I can and shall obey But if it wasn't for your misfortunes I'd be a heavenly person today
And I thought I was mistaken And I thought I heard you speak
Now I stand here waiting
I thought I told you to leave me While I walked down to the beach Tell me how does it feel When your heart grows cold | | "Blue Monday" by the British band "New Order" |
|
| Ellerini üzerime koyduÄŸunda | | 目的语言: 土耳其语
Sen ellerini üzerime koyduğunda Ve kim olduğunu söylediğinde Yanıldığımı düşündüm Senin kelimelerini duyduğumu sandım
Benden önce gelenler Geçmişten sonuna kadar Kendi meslekleri ile yaşadılar Artık geri dönmeyecekler
Ve ben hâlâ çok zor buluyorum Söylemem gereken şeyi söylemeyi. Fakat o kadar eminim ki sen Bugün nasıl hissetmem gerektiğini söyleyeceksin.
Rıhtımda bir gemi görüyorum İtaat edebilirim ve edeceğim. Fakat eğer sen bu kadar talihsiz olmasaydın Bugün ben cennette olacaktım.
Ve yanıldığımı düşündüm Ve konuştuğunu duyduğumu sandım
Åžimdi, burada durmuÅŸ bekliyorum
Sana beni terk etmeni söylediğimi sandım Kumsalda yürürken. Bana nasıl hissettiğini söyle Kalbin buz gibi olurken.
| | '’İngiliz grup New order ‘dan Mavi Pazartesi’’
|
|
最近发帖 | | | | | 2011年 一月 16日 12:59 | | | Merhaba gamzeli55!
Çevirinde bir iki düzeltme yaptım. Örneğin "vocation" kelimesini sanırım yolculuk anlamına gelen vacation kelimesi ile karıştırmışsın. Onu düzelttim.
- And I still find it so hard
To say what I need to say
Bu satırda geçen needin kelime anlamı ihtiyacı olmak evet ama bir gereklilik anlamı olduğundan ve satırı biraz daha kısaltmak istediğimden "Ve ben hâlâ çok zor buluyorum
Söylemem gereken şeyi söylemeyi." şeklinde değiştirdim. Ve bunun gibi ufak tefek birkaç şey daha var. Umarım senin için sorun teşkil etmiyordur.
Fakat asıl söylemek istediÄŸim, ÅŸarkıda geçen I thougth kısımlarının sandım anlamına geliyor olabileceÄŸini düşünüyorum. Ne dersin? | | | 2011年 一月 16日 20:30 | | | GeçmiÅŸten sonuna kadar
Kendi meslekleri ile yaşadılar...>
Kendi mesleklerini yaşadılar
Geçmişten bitene kadar
thougth...> sandım
Ä°taat edebilirim ve etmeliyim...>Ä°taat edebilirim ve edeceÄŸim.
Fakat eÄŸer bunlar senin talihsizliÄŸin deÄŸilse...>
Fakat eğer bu senin talihsizliklerin için değilse
Åžimdi, burada dikilerek bekliyorum...> Åžimdi, burada ayakta bekliyorum
Kumsalda yürürken...> Sahile doğru yürürken
| | | 2011年 一月 16日 20:51 | | | TeÅŸekkür ederim merdogan, sizin düzelttiÄŸiniz yerlerin bazılarında tereddütlerim vardı zaten. Emin olmak için Lilian'a soracağım.
Hi Lilian,
Could you please take a look at the English text? I have some hesitations for a couple of sentences. For example, the third and the forth line. Here I thought means "I believed, I felt like this but it wasn't real" or "I thought about hearing your words" ?
Another thing:
- I see a ship in the harbor
I can and shall obey
But if it wasn't for your misfortunes
I'd be a heavenly person today
The second line here, does it mean "I can and must obey or "I can and will obey? And in the last line, is there a meaning including the future and present, or is it something about the past? I mean, does it mean something like this "if it wasn't for your misfortunes (in the past), I was going to be a heavenly person today" , but I haven't been. ?
Thank you in advance
CC: lilian canale | | | 2011年 一月 16日 21:27 | | | 1 - thought = believed
2 - shall = will
3 - if you weren't so ill-fated, I'd be in heaven today | | | 2011年 一月 16日 21:32 | | | | | | 2011年 一月 17日 23:56 | | | GeçmiÅŸten sonuna kadar
Kendi meslekleri ile yaşadılar...>
Kendi meslekleri sayesinde yaşadılar
Geçmişten sonuna kadar
| | | 2011年 一月 18日 23:22 | | | arkadaÅŸlar yani ÅŸiirin son hali ÅŸu mu olacak..
Sen ellerini üzerime koyduğunda
Ve kim olduğunu söylediğinde
Yanıldığıma inandım.
Senin kelimelerini duyduğuma inandım.
Benden önce gelenler
Geçmişten sonuna kadar
Kendi meslekleri ile yaşadılar
Artık geri dönmeyecekler
Ve ben hâlâ çok zor buluyorum
Söylemem gereken şeyi söylemeyi.
Fakat o kadar eminim ki sen
Bugün nasıl hissetmem gerektiğini söyleyeceksin.
Rıhtımda bir gemi görüyorum
Ä°taat edebilirim ve edeceÄŸim.
Fakat eğer sen bu kadar talihsiz olmasaydın
Bugün ben cennette olacaktım.
Ve yanıldığıma inandım.
Ve senin konuştuğunu duyduğuma inandım.
Åžimdi, burada durmuÅŸ bekliyorum
Sana beni terk etmeni söylediğimi sandım
Kumsalda yürürken.
Bana nasıl hissettiğini söyle
Kalbin buz gibi olurken.
| | | 2011年 一月 19日 17:20 | | | Merhaba gamzeli55,
Bence orayı inandım yapmayalım burada inanmak "sanmak" anlamında kullanılmış. Ben ÅŸu anki halinin uygun olduÄŸunu düşünüyorum. Sen de kabul edersen onaylayacağım. | | | 2011年 一月 21日 01:01 | | | | | | 2011年 一月 21日 18:05 | | | TeÅŸekkür ederim |
|
| |
|