Oversættelse - Tyrkisk-Engelsk - sana ait olan herÅŸeyi bana yaÅŸatacak bir nefeslik...

"to life for me" olmamalı bence. Bu bölümü çıkarırsan anlamı veriyor.

How about "that would bring me everything that belongs to you"? Problem şudur - İngilizcede sanki ona ait bütün eşyalar kendisine getirilmesini istiyor! Durum aslında nedirki burada? Aşk hedefi ölmüş mü?

Türkçe uzmanları burada yardımcı olabilir misiniz?

sana ait olan herşey burada maddi değildir.Güzelliği belki gülümsemesi, hayattan aldığı mutluluk anı, bir bakış bir parıltı sevgisi aşkı bu tarz şeyler..

bir anlık onun yerine geçmek neler hissettiğini hissetmek dünyayı o olarak algılamak ister gibi bir anlam çıkarıyorum

Maddi olmadığı zaten anladım. Onun için yukarıdaki "problem"den bahsettim.

Ama benim anladığım şey şudur. Sono neden diyor ki "to life for me" olmamalı? Oysa "yaşatacak" ne demek ki?

hissettirecek demek

Ne kadar ilginç - ben tam ters anlamıştım! Demek ki bu doğru olabilir mi?

"I would hand every breath I have ever taken over to Death in exchange for the breath of one moment that would make me feel everything that is a part of you."

make me feel of you.nasıl? çünkü sanki yaptığın düzeltmenin son kısmında benim aklıma daha çok eli kolu yani fiziksel özellikleri vurgulanıyor gibi.Yoksa ben mi tam anlayamıyorum?

No, I don't think so - "everything that is a part of you" is not "everything that belongs to you" nor is it "every part of you". Anyway, everyone seems to think this is correct now - thank you so much for your help, serba!