| |
| |
141 Source languageThis translation request is "Meaning only". Ðе имеетÑÑ. Ð’ Ñтране еще в 2000 году была принÑта... Ðе имеетÑÑ. Ð’ Ñтране еще в 2000 году была принÑта концепциÑ, ÐºÐ¾Ñ‚Ð¾Ñ€Ð°Ñ ÑƒÑ‚Ð²ÐµÑ€Ð¶Ð´ÐµÐ½Ð° ПоÑтановлением ПравительÑтва â„–1808, ÐºÐ¾Ñ‚Ð¾Ñ€Ð°Ñ Ð¿Ñ€Ð¸Ð¾Ñ€Ð¸Ñ‚ÐµÑ‚Ð½Ñ‹Ð¼Ð¸ группами определÑет уÑзвимые группы. The text in Russian is the answer to the following question: Is there legislation that impedes harm reduction programs? The context is HIV/AIDS national response in Kazakhstan. Vertalings gedaan No, there isn't... | |
137 Source language Dialog - Szia, Géza! Hogy vagy? - Kösz, jól. Ès te hogy vagy, Petra? - Én egy kicsit fáradt vagyok. De azért tudok játszani. - Akkor vigyázz! Èn ma jó formában vagyok. Vertalings gedaan Párbeszéd Dialog | |
288 Source language iş ile ilgilii lütfenn çevirin 15.01.08 tarihinden beri gönderilen raporda yanlışlık oluşmuştur,ben ve arkadaşlarım pc'nin otomatik hesapladığını bildiğimiz için aktif üye sayısının bulunduğu bölüm son bir kez kontrol edilerek gönderilmemiştir (pc otomatik hesaplamamış o günden sonra),22,08,07 den itibaren gönderilecek raporlarda bu tür aksaklıklar meydana gelmeyecektir. ingilizce olmasını istiyorum metinin. Vertalings gedaan There has been a mistake in the report ... | |
| |
385 Source language Türkiyede Enerji Ekonomisi gelişmekte olan Türkiye, enerji konusunda yüzde 60 oranında dış kaynaklara bağımlıdır. Petrol, doğal gaz, sıvılaştırılmış petrol gazı, kömür, linyit vb. gereksiniminin önemli bir diliminin dış ülkelerden temin edildiği ülkemizde rüzgar ve güneş enerjisi ile ilgili var olan potansiyelin yüzde 95’lik dilimi kullanılmamaktadır.Alternatif enerji kaynakları konusunda Türkiye’de konuyla ilgili bilgi sahibi olan teknik eleman sayısı son derece azdır. Vertalings gedaan Turkey depends on external sources for energy ... | |
| |
| |
144 Source language elvedayla Elvedayla süslenmiş bir yarının dünündeyim Kimbilir belki doğmamış melekler rolundeyim.. Keşkelerle dolu sonbaharın demindeyim Bilinmez yolların özleminde tam önündeyim Vertalings gedaan I'm in the yesterday of a tomorrow ... | |
164 Source languageThis translation request is "Meaning only". Ursäkta att jag inte har hört av mig... Ursäkta att jag inte har hört av mig tidigare. Har tyvärr inte möjlighet att komma denna veckan, men jag kan höra av mig i början av nästa vecka istället. Om det passar för dej? Ursäkta för besväret. US English Vertalings gedaan Engelska | |
271 Source language Existem pessoas que não estão satisfeitas com... Existem pessoas que não estão satisfeitas com aquilo que têm e continuam a comprar. Nos centros comercias existe stress por toda a parte, muito barulho e muitas pessoas concentradas, levando ao desespero delas próprias. Com os centros comerciais abertos leva ao desaparecimento de alguns valores sociais, como por exemplo: mercearias. inglês britânico Vertalings gedaan There are some people who are never | |
188 Source languageThis translation request is "Meaning only". ’insanlar sorunlara muhtaçtır. Ruhu... insanlar sorunlara muhtaçtır. Ruhu keskinleştirip kuvvetlendirmek için biraz yenilgi ve umutsuzluk gerekir.Bir ağaç kovuğunda ya da su oluğunda yaşamamız gerekir demek istemiyorum;ama yiğitliği metaneti öğrenmek zorundasınız öz anlaşılır bir anlam ifade etmesini istiyorum Vertalings gedaan Human beings need problems Los seres humanos | |
| |
284 Source languageThis translation request is "Meaning only". Contact the following delivery department with... Contact the following delivery department with the contact information below for further instructions on how to send the consignment to your location. Please you should also send a copy of your Fund Release Form Via Fax or an attachment down to the security company authenticate your lottery winnings. Below is the contact information: Vertalings gedaan Sevkıyatın size nasıl ulaştırılacağı ... | |
| |
| |
| |
425 Source languageThis translation request is "Meaning only". El Hombre puede aconsejar, pero no debe... El Hombre puede aconsejar, pero no debe castigar. Los hombres podrÃan ser felices pero deben buscar la felicidad. El hombre no puede volar pero puede soñar. Los hombres podrÃan vivir plenamente pero deben saberlo hacer. Los hombres deben apreciar la vida, podrÃan decidir entre vivir a plenitud o vivir en esclavitud, pero no pueden renunciar a la vida, porque es un regalo de Dios. El hombre debe,puede o podrÃa vivir la vida,siempre el secreto estará en querer descubrir cada dÃa lo siguiente:Yo puedo.Yo podrÃa.Yo debo Hola necesito llevar esta escritura al ingles Americano sin cambiar nada. Es decir de origen español llevarlo identico al ingles Americano.Estare agradecida.Gracias a todos. Vertalings gedaan A man can advise | |
| |