Uppruna mál: Turkiskt
Denizin büyüsüne kapıldım. Bir anda alıp beni uzaklara götürdü. Denizin kokusunu içime çektikten sonra kulenin diğer taraflarını gezdim. Kuleden çıktıktan sonra aklımda hep denizi canlandırdım. Daha sonra Boğaz turuna çıktım o muhteşem denizi daha yakından görebilmek için. Denizin bembeyaz köpükleri ilgimi çekti. Vapurla köprünün altından geçmek ayrı bir zevkti benim için. Turdan sonra tarihi yerleri gezmeye devam ettim. Gezime Sultan Ahmet Camii'yle devam ettim. O kadar kalabalıktı ki nefes almakta zorlanıyordum. Daha sonra oraya yakın bir yerdeki kiliseye gittim. Kiliseye hayatımda ilk gelişimdi. Çok sessizdi, kendimi huzurlu hissettim. Bir süre orada kaldıktan sonra Dolmabahçe Sarayı'na gittim. Çok eski tarihi eşyaların hepsi orada duruyordu. Eşyaların asimetrik oluşu dikkatimi çekti.