Me rrezellinte si smerald merzitja, Dhe lumturia ngrysej si nje muzg me re... Nuk dija ke te zgjidhja nga te dyja Sepse seicila m'e bukur se tjetra qe.
Keder, bir zümrüt gibi ışık saçıyordu, ve mutluluk, bulutlu bir akşam gibi batıyordu... onlardan hangisini seçeceğimi bilemedim, her biri, diğerinden daha güzel olduğu için.
Remarks about the translation
'zümrüt gibi parlıyordu' da denilebilir; 'batmak' yerine 'kavuşmak' ifadesi de kullanılabilir. firiklerinizi bekliyorum :)
benimle aynı fikirde olan bırısı çıktı nihayet
senden başka notlarımı kimse okumadı sanırım
benim de 'kavuşmak' diyesim vardı,ama diğer dillerde tam anlamıyla 'batmak' kullanılmış, kimse yorum yapmadan bu haline oy vermiş...ikilemde kaldım vallahi...
bence "batmak" olarak kalsın. setting denilince aklıma direk sunset'teki gibi batmak fiili geldi benim. hani her biri birbirinden güzeldi diyor ya, ordan da ipucunu veriyor aslında. gün batarken hava bulutlu olunca çok güzel bir manzara çıkmaz mı ortaya? yani happiness için batmak fiili güzel bir anlamda kullanılmış.kolay gelsin