255 Source languageThis translation request is "Meaning only". maşallah türkçen çok güzelleşmış.iyim şükürler... Maşallah Türkçen çok güzelleşmiş. İyiyim şükürler olsun, hâlâ babamlardayım eşimin gelmesine on beş gün kaldı. Doğumuma da iki ay kaldı. Dua et, inşallah normal ve kolay bir doğum yapabilirim. Evde herkes iyi. Ben de seni özledim, inşallah sağlıkla doğar da bebeğim fotoğrafını gönderirim tabii. Duayla.... Vertalings gedaan Woderful, your Turkish has gotten... | |
| |
| |
| |
| |
| |
| |
| |
377 Source language anlamlı bir ÅŸarkı sözü Sözlerim var söyleyemedim. Güzel yüreÄŸini incitemedim. Bizde eksilen bir ÅŸeyler var. UzaklaÅŸtık, dur diyemedim. Belki ben de bitsin istedim. Åžimdi arkamdan aÄŸlayan mı var? Hatayı biz aslında baÅŸtan yaptık, Hatırla, iki hayatı yarım bıraktık. Aynı yerlere bakıp baÅŸka ÅŸeyler gördük. Biz hayallerimize bir heves yalandan aÅŸk ördük. Bir gün uyanıp uykudan yabancı bir yüz gördük. Offf yazık, yanan ateÅŸi söndürdük. Yazık, yanan ateÅŸi söndürdük. Demet AKALIN'ın Fettah CAN ile beraber seslendeirdiÄŸi bu ÅŸarkıyı rus sosyal paylaşım sitesinde sayfama eklemek istiyorum, fakat sözlerinin nasıl bir anlam taşıdığını dinleyene hissettirmek istedim. Yardımcı olursanız sevinirim. Åžimdiden teÅŸekkür ederim. sitenin kurallarını ne yalan söyleyim dikkatle okumadım ama olumsuz bir olayla karşılaÅŸmamak için ÅŸarkıyı dinleyebileceÄŸiniz bir link eklemiyorum ama dinlemenizi isterim. Saygılar. Fırat. Vertalings gedaan Cлова из пеÑни | |
289 Source languageThis translation request is "Meaning only". пиÑьмо на руÑÑком Evet aÅŸkım, seni çok özledim. Sensiz çok kötüyüm. Seni istiyorum, sensiz yaÅŸamak haram bana. Seni seviyorum. Seni istiyorum, seni seviyorum. Seni seviyorum Marina. Seni istiyorum Marina, tatlım. Sensiz ben çok kötüyüm, her an seninle olmak istiyorum aÅŸkım Marina. Seninle birlikte yaÅŸamak istiyorum aÅŸkım. Benimle birlikte yaÅŸamak ister misin? Vertalings gedaan Я Ñ‚ÐµÐ±Ñ Ð»ÑŽÐ±Ð»ÑŽ | |
238 Source language Le jeune se nourrit de ... Le jeune se nourrit de prêt-à -manger à cuisson minute, dont il suffit d'ouvrir le couvercle ou de soulever la membrane pour l'ingurgiter. La femme active, libérée de ses contraintes domestiques ou empêchée par un timing impossible, trouve dans la malbouffe industrielle les outils de son émancipation culinaire. <edit> with proper diacritics and spaces after punctuation where needed</edit> Vertalings gedaan Genç, kapağını açmanın veya zarını kaldırmanın... | |
| |
| |
| |
| |
| |
| |
| |
101 Source languageThis translation request is "Meaning only". eco-mics In economics, market structure (also known as market form) describes the state of a market with respect to competition. Vertalings gedaan Економија | |
| |