By the way, your roommate threatened that he would eat my Plazma biscuits. He can't have them!!!!! They're MINE! So I'm going to try and stay as long as possible, but what can you do, his contract is 4 months, mine is 6, so it's really ****ed up trying to fit things in, what can you do, we'll see.
Remarks about the translation
No idea what the connection between Plazma biscuits and the contract are, but I am sure it makes sense to someone!
I didn't translate the swearing literally, it really isn't necessary and doesn't work in English.
Bu arada, oda arkadaşın beni Plazma bisküvilerimi yemekle tehdit etti. Onlar onun olamaz!!! Onlar BENİM! O yüzden ben de mümkün olduğunca uzun kalacağım, ama ne yaparsın, onun kontratı 4 aylık, benimki 6, yani bir şeyleri yoluna koymak bayağı b**tan, ne yaparsın, göreceğiz.
Remarks about the translation
Plazma bisküvileri ile kontrat arasındaki bağlantıyı ben de çözemedim. Argo kısmı da elimden geldiğince uygun bir şekilde çevirmeye çalıştım.
Yiyemez onları!!! ...> Onlar onun olamaz !!!
yani birşeyleri yoluna koymak baya b*ktan...> yani birşeyleri yoluna koymayı denemek gerçekten berbat birşey
ne yapacaksın...> ne yapabileceksin
Merhaba,
Gördüğüm bir yazım hatasından başlamak istiyorum,
"birşeyleri > bir şeyleri" olmalı.
Bunun dışında şu cümle aralarındaki, "what can you do" kısmı iki ayrı şekilde çevrilmiş. İkisi de "ne yaparsın" ya da "n'aparsın" olursa daha iyi olur diye düşünüyorum. Bunun dışında merdogan'ın dediği gibi "Yiyemez onları!!!" yerine "Onlar onun olamaz!! getirirsek daha doğru olacak.