| |
|
Translation - English-Turkish - People say that life is the thing, but I prefer...Current status Translation
This text is available in the following languages:
This translation request is "Meaning only". | People say that life is the thing, but I prefer... | | Source language: English
People say that life is the thing, but I prefer Reading. |
|
| İnsanlar asıl olan şeyin hayat olduğunu söylüyorlar | TranslationTurkish Translated by Kafein | Target language: Turkish
İnsanlar, asıl olan şeyin hayat olduğunu söylüyorlar, ama benim tercihim okumak. | Remarks about the translation | alternatif: 'İnsanlar, asıl olan şeyin hayatı yaşamak (tadını çıkartmak) olduğunu söylüyorlar, ama ben okumayı tercih ederim.' |
|
Last messages | | | | | 22 November 2008 23:32 | | | merhaba kafein
öncelikle dikkatini, sayfanın üst kısmındaki 'Bu çeviri talebi yalnizca anlamla ilgilidir.' cümlesine çekmek isterim. yani, çevirimizdeki kullanacağımız kelimelerden çok anlamına odaklanmalıyız. (anlamı bulduğunda,bazen karşına türkçe bir atasözü veya deyim de çıkabilir)
asıl metin tekerlemeye benziyor ve -ben yaşamıyorum, okuyorum- 'esprisi' var.
'the thing'='(olması)gereken /doğru olan'=
=buradan yola çıkarsak, 'yaşanması gereken hayattır' ve '...kitap okumayı...' bağlayınca:
'insanlar, hayatı yaşamalı der,ama ben kitap okumayı tercih ederim.' gb bir şey çıkıyor ortaya.
senin de ilginç fikirlerin olabilir...var mı?
| | | 24 November 2008 09:40 | | | Yanıt için teşekkürler..
Başka ilginç fikrim yok açıkçası
Ama dediğin gibi olduğunda da anlamsiz birşey oluyor gibi, bazı cümleleri, paragrafın bütünü olmadan "anlamlandırmak" pek doğru olmuyor sanki... | | | 24 November 2008 19:45 | | | mesajımı yanlış anladığını düşünüyorum.
bence çevirideki 'olay',asıl metindeki anlamı tam olarak yansıtmıyor.bu yüzden, daha anlamlı hale getirmeye çalıştım ve yukarıda demek istediğim, <'the think' için başka bir ifade bulmalı > idi. | | | 25 November 2008 10:18 | | | | | | 25 November 2008 17:30 | | | | | | 25 November 2008 18:11 | | | rica ederiz elif.
ama, çeviriyi daha onaylamadığımı gözönünde bulundur. onaylamak için, Kafeinin uygun düzenlemeyi yapmasını bekliyorum.
|
|
| |
|