Uppruna mál: Turkiskt
Benim ne durumda olduğumu biliyorsun, bir şey söylememe gerek yok. Umuyorum ki Allah'tan her şey düzelecek; onun için seni de sıkmak istemiyorum. Durumumu biliyorsun, bir şekilde toparlanmaya çalışıyorum ve bu esnada hayatını etkileyeceğini düşündüğüm için şimdilik en iyisi bu... Her şey gönlünce olsun.